ÖZEL: Atatürk'ü Kim Öldürdü?

Atatürk araştırmacısı Yaşar Gürsoy, yüzlerce yeni bilgi, onlarca yeni belgeyle gizemli ve hatta acımasızca planlanıp gerçeğe dönüşen bir suikastın perdesini aralıyor...

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNDEKİ ESRAR PERDESİ ARALANIYOR MU?

57 yıllık hayatı boyunca cepheden cepheye koşan ve Mareşal unvanı alan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, öldü mü öldürüldü mü? Atatürk’ün gerçek ölüm nedeni hâlâ esrarını korurken sır perdesini aralamak isteyenlerin ortak görüşü, Asrın Lideri’nin doğal yoldan ölmediği, direkt olarak sirozla alakalı olmadığı ve sistematik olarak zehirlenerek öldürüldüğü yönünde...

Atatürk araştırmacısı Yaşar Gürsoy, yüzlerce yeni bilgi, onlarca yeni belgeyle gizemli ve hatta acımasızca planlanıp gerçeğe dönüşen bir suikastın perdesini aralıyor...

ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ

Atatürk öldürüldü mü, öldürüldüyse kimler tarafından nasıl bir plan devreye sokuldu?

Aradan geçen 85 yıl sonra bir dünya lideri için devlet ve bilim insanlarının araştırması olmadan öldürüldü demek elbette mümkün değil. Ancak o yönde emareler olduğu tarihin tozlu raflarından çıkarılan belgelerin birleştirilmesiyle açıklık kazanabiliyor.

Atatürk'ü öldürenler nasıl bir plan içindeydi?

Kanımca Atatürk’ü öldürmek isteyen küresel para baronları zengin bir İsrail devleti kurma planı yürütüyorlar. Bunu yaparken de Hitler’i maşa olarak kullanıyor ve her türlü desteği veriyorlar. Amaç İsrail’de zengin Yahudilerden oluşan siyonist bir İsrail devleti kurmak. Özetle söylemek gerekirse; Hitler 1933 yılında tarih sayfalarına çıkıyor. 1934 yılında Atatürk Balkan devletleri topluluğunu kuruyor. 1936 yılında Möntrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayarak yabancı askeri gemilerin geçişini engelliyor. Bu para baronları ve tabii ki Hitler’in hiç işine gelmiyor. Zira Hitler Rusya’ya deniz yoluyla gitmeyi ve toprakları ele geçirmek istiyor. Ama Atatürk buna izin vermediği için de bilindiği gibi Rusya’ya karadan saldırınca 2. Dünya savaşını kaybediyor. Atatürk öngörüsü yüksek bir deha. Savaşın çıkacağını ölmeden önce söylüyor ve hatta Hitler’in milyonlarca insanı öldüreceğini ama kaybedeceğini Amerikan Genel Kurmay başkanına bile söylüyor. Nitekim 2. Dünya Savaşı Atatürk’ün ölümünün hemen ardından başlıyor. 10 yıl sonrada İsrail Devleti kuruluyor.

ATATÜRK YABANCI HEKİM İSTEMİYORDU, KİM İTİRAZ ETTİ?

Neden beni Türk hekimlerine emanet edin sözü yerine getirilmedi?

Atatürk ölmeden önce Hatay sorununu çözmek için elinden geleni yapıyor var gücüyle çalışıyordu. Üstelik çok hastaydı ve yabancı bir ülkeden gelecek hekimin kendisini öldürebileceğini bile düşünüyor, önlem alıyordu. Atatürk’ün klişeleşmiş olan “Beni Türk hekimlerine emanet edin” sözleri tam olarak böyle değil. 1938 Mart ortalarında Celal Bayar Atatürk’e ‘Yabancı doktor getirelim’ diyor. Atatürk kendisine, “Ortada Hatay meselesi var,hastalığım dışarıda duyulursa fena olur. Bizim çocuklar baksın..” yanıtını veriyor. Atatürk ülkesinde yetişen Türk hekimlere çok güveniyor, saygı duyuyor ama çaresizlik içinde. Okumayı çok seven biri, bu nedenle hastalığı sürecinde de kitap okumaya devam ediyor. Muhtemelen tıp kitapları da okuyor. Türk hekimlerinin de tedavi yöntemlerinin yanlışlığından söz ediyor. Bunu O sırada İsviçre’de bulunan manevi kızı Afet İnan hanıma bizzat mektup yazarak söylüyor ve şöyle diyor:

14 Haziran 1938

Afet,

(...) Vaziyetim şudur. Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir. Vakitsiz ayağa kalkmak, yürümek, hususile burunda yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi; yapılan istirahatları hiçe indirmiştir. İstanbul’a gelince, Hükümet reyimi almaya dahi lüzum görmeksizin Fişenjeyii getirtti…”

ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNDE MASON PARMAĞI VAR MI?

Yıllarca, yazılan kitaplarda Atatürk’ün masonlarca öldürüldüğü iddia edildi, buna ne diyorsunuz?

Kesinlikle şu Mason ya da Mason derneklerinin Atatürk’ün ölümünde parmakları var denilemez. Fakat organize bir suikastte her zihniyetten hekim ya da kişiler kullanılabilir. Atatürk döneminde (1935 yılına kadar) Mason Dernekleri şimdilerde olduğu gibi çok faal.Yardım cemiyeti adı altında çalışmalar yürütüyorlar. Atatürk ölmeden önce İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bile Mason. Doktorları da Mason. Ölümde kesinlikle Mason parmağı var denilemez.

ŞÜPHELİ ECZACI VE ATATÜRK’ÜN DİŞÇİKİMDİ?

Kitapta, eczacı ve bir dişçinin üzerinde de çok duruluyor ? Bunu açıklar mısınız?

Evet eczacı Mustafa Hakkı Nalçacı var. Profesör ve döneminin en ünlülerinden. O da bir Mason. Varnalı Bulgar Yahudisi 33 dereceli Farmason Abraham Benaroya,Türkiye Mason Cemiyeti’nin kapandığını (1935) Moskova’da bir toplantı sırasında öğrendiğinde beyninden vurulmuşa dönüyor: “O sarı lider ortadan suret-i katiyetle kaldırılacaktır! Mefkûremize imha edici darbe vuranların akıbeti, feci şartlar altında ölümdür!” diyor. Türkiye’nin bir önceki dönem Mason Üstadı Kimyager Eczacı Mustafa Hakkı Nalçacı, acilen Kremlin’e çağrıldı. Nalçacı, Moskova’ya giderken korku içindeydi. Kremlin’deki dostlarına başına bir hal gelmesi halinde “Çankaya’ya siyasi baskı yaparak serbest bırakılmamı sağlayın” dedi. Güvence alınca da rahatladı. Beneroya’ya göre Atatürk’ün mason derneklerini kapatması felsefelerine aykırıydı. Stratejik konumda bulunan Türkiye’deki varlıklarının ortadan kaldırılması kabul edilemezdi. Atatürk bu nedenle ortadan kaldırılmalıydı. İlk plan, suikast olacaktı. Ancak yandaşları bunu kabul etmedi, “Ölümü ani olursa tehlikeli olur” denildi. Kremlin’den gelen ikinci plan Atatürk’ün “esrarengiz ve kendine göre esrar arz edecek bir ölüm kararı” oldu. Avram Beneroya’nın o planı Rus İstihbaratçı Lavranti Beria ve Yunanlı gazeteci Apostolos Grazos tarafından yan odadan kayıt altına alındı... Atatürk’ün dişçisi Sami Günzberg de şaibeli bir kişilik. Abdühamit’in de dişçiliğini yapmış ünlü ve kendisi gibi Yahudi cemaatiyle güçlü ilişkileri var. İsrail’in ilk Cumhurbaşkanı Haim Waizman ile çok sıkı dostlar ve Atatürk ile aralarını güçlendirmek için elinden geleni yapıyor. Fakat Atatürk tehlikenin farkında ve bunu asla kabul etmiyor. Sami Günzberg’in adı Atatürk’ün ölümünden sonra Çanakkale’de yaşanan (1934) ırkçı saldırılarda da provakator olarak geçiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında bu belgeler mevcut. Gerçek kimliği ortaya çıkınca çok varlıklı olmasına rağmen yoksulluk içinde ölüyor.

ATATÜRK YALNIZ BİR LİDERDİ

Çalışmanızda size en çok ilginç gelen konu ne oldu? 

Atatürk bir dehaydı. Yalnızdı. En yakın arkadaşı Nuri Conker 11 Ocak 1937 yılında vefat edince yalnızlığı iyice arttı. O yalnızlığı çaresizliğiyle buluşunca hastalığının şiddeti arttı. Yapılan müdahalelerle de maalesef ölüm yolculuğuna çıktı. Beni en çok etkileyen 57 yıllık hayatında 4 bin kitap okuyan, 9 kitap yazan, savaşlar kazanan ve bir ülkeyi yoktan var eden bir ‘insanın’ yalnız kalması; kendi kafası denginde bir arkadaşının bulunmayışı oldu.

ATATÜRK'E CIVALI İLACI VEREN SADİST BİR HEKİM

Atatürk’e deneme mahiyetinde ciıvalı ilaç enjekte eden doktor kimdi? Başka hangi liderlerin tedavisi ya da ölüm anında yanında bulundu?

Atatürk’e 31 Temmuz 1938 yılında gelip elini kolunu sallayarak cıvalı ilaç veren doktor. 13 gün önce eski Romanya kraliçesi Maria’nın da tedavisi ve ölüm anında yanında. Aynı doktor 1941 yılında ölen Yunan lider Metaksas’nda tedavisi ve ölüm anında yanında.. Aynı doktor yani Prof. Hans Eppinger Bulgar Kralı Boris’nde ölüm anında yanı başında. Bu ne büyük tesadüf değil mi(!)... Prof. Eppinger Hitler’e yemin etmiş bir hekim. Sadist biri olduğu sonralarda anlaşılıyor. Ama Atatürk’e gelmeden önce Hitler’in toplama kamplarında acımasız deneyler yaparak 29 Çingene vatandaşa damarından tuzlu su enjekte ederek ölümlerine yol açıyor. Ölen kızına evinde otopsi yapıyor, kadavraları çalıyor, meslektaşlarının makalelerini çalarak kendininmiş gibi sunuyor. Sonrasında sadistliği anlaşıldığından Nürnberg mahkemesinde yargılanacakken intihar ederek hayatına son veriyor."Atatürk’ün Katilleri ve O Doktor" kitabımda o doktorla ilgili tüm ayrıntıları bulabilirsiniz.

ATATÜRK SİSTEMATİK OLARAK ZEHİRLENDİ Mİ?

Bu kitap için ne kadar süre araştırma yaptınız ?

Atatürk’ün gerçek ölüm nedeni hâlâ esrarını korurken sır perdesini aralamak isteyenlerin ortak görüşü, Asrın Lideri’nin doğal yoldan ölmediği, direkt olarak sirozla alakalı olmadığı ve sistematik olarak zehirlenerek öldürüldüğü yönünde. Olağan şüphelilerin başında ise o dönemin tıbbı ve doktorları geliyor...Yaptığım çalışmada Atatürk’ün son hastalığında görev alan tüm doktorlar ve o doktorların geçmişte bağlantısı olduğu doktorlar yer bulacaktır. Öyle ki o süreçte yurtdışından gelen ve bugüne değin sadece iki satırla anılan “ÇOK ÖZELLİKLİ” (!) doktorların geçmişte ve gelecekte nelerle uğraştıkları ve başlarına neler geldiğini görmeniz mümkün. 23 yıldır Atatürk araştırmaları yapıyor ve Atatürk’ün özellikle yakın çevresindeki insanlarla ilgili odaklanıyorum. Çünkü bir lideri gerçekten tanımak ve anlayabilmek için en yakınındakilerin araştırılmasında yarar var diye düşünüyorum.

YENİ GÜNAYDIN / ÖZLEM UÇAR

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz