Mevlüt Şekeri...

Ne güzel günlerdi ...

Başörtüsünden hafif saçları görünürdü annemin saten küçük başörtüsünü gıdısının altından bağlardı .Yalnız annem değil arkadaşlarının çoğu böyleydi..
Gerçek bir örtüydü..

Hanımefendi ,edepli,haftada bir pazarını yapıp küçük mütevazi dünyalarını güzelleştirmeye çalışan insanlardı..

TRT de jimnastik şampiyonaları,olimpiyatlar,pazarları Hikmet Şimşek in klasik müzik programının seyredildiği yıllardan bahsediyorum.

Gerçek bir televizyondu …

Küçük ev diye bir dizi vardı..Aile yapısının nasıl olması gerektiğini anlatırdı .Bayıla bayıla izlerdik.Pazarları onlar kiliseye gidiyorlar diye hiçbirimiZ Hristiyan olmadık..

Gerçek müslümanlardık..

Babam çoraba izin vermediği için kısa eteklerinin altına bir de pantolon giyerdi annem.Çünkü babam sülün gibi annemi çok kıskanırdı..O sıralar tüm anneler öyleydi nerdeyse ,nazik ve narin..

Gerçek bir kadındı…

Yanlarına büyük bir Mevlüt örtüsü ve Yasin-iŞerif

Kitabını alır,mahalle arkadaşları ile mevlide giderlerdi..Herkes birbirinin ailesini korur ,mahallenin bütün çocuklarına sahip çıkılır,yere düşsek koşarak gelip kaldıracak biri mutlaka olurdu.

Gerçek bir Mahalle idi …

Mevlidin sonunda bembeyaz peçetelerin içinde kar gibi mevlid şekeri ve bir kaç kurabiye olurdu.Mis gibi Gülsuyu kokarlardı dönüşte.Her mahallede bir nur yüzlü teyze vardı mutlak.Edebi adabı öğrendiğiniz ..Bizim mahallede de Reyhan Teyze…

Çoğu mübadeleden göçüp gelmiş güzel insanlar..Şehir Niğde..

O zamanlar şehirler gerçek bir şehirdi..

Bazen benide götürürdü hiç sıkılmazdım o zamanlar mevlütlerden..Ordumuza ,devletimize,askerimize

Ve Atatürk ümüze ne güzel dualar ederdi,kar  gibi tülbentli yaşlı teyzeler..

Gerçek inanmışlardı..

O zamanlar mis gibi kokardı mevlütler..

Gerçek bir mevlüttü…

Bir öğretmenimiz vardı Nedim Buluş ezan okunurken derse devam etmez..Bitince ordumuza Atamıza bir güzel dua ederdi.

“Onların sayesinde bu ezanlar okunuyor.” derdi..

Gerçek bir Öğretmendi..

O zamanlar şimdi beğenmedikleri Mustafa Kemal in askerlerinin  korkusundan dansöz bile ancak yılbaşında çıkabilirdi tv lere .O da ancak  24;00 den sonra.. 

Milletin ordusu idi …Milletin ahlâkını bile korurdu..

Sonra birden bir şey oldu..Başörtüler büyüdü,altına “boneler “takıldı.Sanki yeni bir din gelmiş yada birileri birileri dine bir format atmıştı..

Bembeyaz yaşmaklar yavaş yavaş kaybolmaya başladı..

Bağırarak birşeyler anlatan hocalar,hocaaanımlar türedi.Bir mantar gibi birden …

Sanki yeni bir din gelmiş gibi ,”herşey mümkün dini üstünü ört yeter..”

Mevlütlerde şeker ve kurabiye yetmemeye ,tepsi tepsi börekler ,etli pilavlar ,sarmalar ,dolmalar,ayranlar,tatlılar ortaya gelemeye başladı ..Sülün gibi incecik annelerin yerini Kur’an okuma bahanesiyle ,yiyip içmekten çatlayacak hale gelen ,yarım dünya ablalar teyzeler almaya başladı..

Artık namazı ayakta kılmakta bile zorlanan ,nefes alamayan tıknaz müslümanlar,nefislerini coşturdukça coşturdular..

Kiloları kapatan pardesüler çarşaflar sağolsundu..

Sonra Türk tipi masum ,tertemiz,sade Müslümanlığın yerini;herşeye benzeyen hiçbir şeye benzemeyen “uyduruk,hibrit bir müslümanlık “aldı.

Nikâhın yerini “wedding” “bride”, çocuk mevlitlerini daha doğmamış çocuğa don biçen “baby shower”ler aldı..

Alkolsüz şampanya patlatmalar,başörtünün üzerine İngiliz şapkalar takmalar,tik tok ta pardeselü göbek atmalar..Ve rafa kalkan utanmalar arlanmalar…

Dumura uğrayan bir kültür ve kendinden olan herşeye yabancılaşmalar…

Geçmişe sövgü ve bugünü kayıtsız övme hastalığı..Çünkü bugün bütün tuhaflıkların ve kimliksizliklerin en korunaklı zamanı ..

Hem hiçbir şeye ,hem herşeye benzeyince ,toprağınızla olan manevi bağınızda kesiliyor haliyle ,mide ve nefisle düşünmeye başlayınca,”bir minderim var atarım ,nerede olsa yatarım”moduna girip,yavaş yavaş altınızdan kayan,elinizden alınan vatanın bile farkına varmazsınız..

Mevlütlerde milletine ordusuna ,Atasına dua eden tertemiz inanmışların yerini,minberlerde küfreden ,hakaret eden ,bağıran ve kin güden söz de imam Vanberi lerin aldığını,kazısan altından Millet ve Devlet düşmanlığının çıkacağını bilseniz dahi susmaya devam edersiniz..

Bembeyaz peçete arasında ki Mevlüt şekeri Özümüzdü berrak,duru..

Medeniyetsiz Bedevi kültürüne yenik düşmeden önce..